Hadisler:1-10|11-20|21-30|31-40|41-50|51-60|61-70|71-80|81-90|91-100|sonraki ->


11-20 Arası Hadisler


11- İBN_i ABBAS (ra) HADİSİ: Şöyle dedi: Rasulüllah (sav) Muaz ibn-i Cebel'i Yemen'e (vali ve kadı olarak) gönderdiği vakit şöyle buyurdu:
"Sen kitap ehli bir kavme gidiyorsun. Binaenaleyh Allah'a (cc) ibadet etmek, onları çağıracağın ilk şey olsun. Allah'ı tanıdıkları zaman onlara şunu haber ver: Allah gündüzleri ve geceleri içinde onlar üzerine beş namaz farz kılmıştır. Bunu yaptıkları zaman onlara şunu haber ver: Allah onlar üzerinde mallarından fakirleeine verilecek olan bir zekat farz kılmıştır. Buna itaat ettiklerinde onlardan al, fakat halkın mallarının en iyilerinden sakın"

12- İBN_i ABBAS (ra) HADİSİ: Şöyle demiştir: Rasulüllah (sav) Muaz'ı Yemen'e gönderdiği vakit şöyle buyurdu:
"Mazlumun (bed) duasından korun. Çünkü zulme uğrayanla Allah arasında perde yoktur."


6- (8) LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDU'R-RASULULLAH DEYİNCEYE KADAR İNSANLARLA SAVAŞMA EMRİ BABI

13- EBU BEKİR ve ÖMER (r.anhüma) HADİSİ: Ebu Hureyre (ra) şöyle dedi: Rasulullah'ın (sav) vefatı üzerine Ebu Bekir(-i sıddık halife) olup arap kabilelerinden irtidad edenler eski küfürlerine döndüklerinde (ordu göndermeye teşebbüs etmişti).
Ömer:
- Ey Müslümanların halifesi! Bunlara karşı nasıl harp açarsınız? Rasulullah (sav):
"Biz müslümanlar, "LA İLAHE İLLALLAH" diyene kadar şirk ehli ile mukateleye memuruz, kim ki bu şehadet kelimesini söylerse İslam hakkı müstesna, benden malını ve nefsini korumuştur, hesabı da Allah'a aittir."
demişti. Hz.Halife cevaben:
- Vallahi her kim namazla zekatı ayırırsa, bunlarla harp ederim. Çünkü zekat mali bir haktır. Allah'a yemin ederim ki, bunlar, Rasulullah'a (sav) verdikleri bir dişi oğlağı benden esirgerlerse bundan dolayı muhakkak onların boynunu vururum, buyurdu. Bunun üzerine Ömer:
-Vallahi bildim ki mürtecilerin katli hakkındaki halifenin bu hükmü, Cenab-ı Hakk'ın Ebu Bekr'in gönlünde yarattığı genişliğin eseridir. Bu sayede mukatelenin hak olduğunu öğrendim, diye Hz.Sıddık'ı tasdik etti.

14- EBU HUREYRE (ra) HADİSİ: Şöyle demiştir: Rasulullah (sav):
"LA İLAHE İLLALLAH deyinceye kadar insanlarla kıtal yapmaklığım bana emrolundu. Her kim LA İLAHE İLLALLAH derse, İslam'ın hakkı olan kısas yolu müstesna benden yana malını ve nefsini korumuştur, hesabı ise Allah'a (cc) kalmıştır."
buyurdu.

15- İBN-İ ÖMER (ra) HADİSİ: Şöyle dedi: Rasulullah (sav) buyurdu ki:
"Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Rasulü olduğuna şehadet, namazı ikame, zekatı eda edinceye kadar insanlarla muharebe etmek bana emrolundu. Onlar bunları yapınca kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. Ancak İslam'ın hakkı mukabili olmak müstesna. İnsanların (gizli işlerinden dolayı olan) hesapları da Allah'a aittir."


7- (9) İMANIN EVVELİNİN LA İLAHE İLLALLAH KAVLİ OLDUĞU BABI

16- MÜSEYYEB İBN-İ HAZN (ra) HADİSİ: Şöyle dedi: Ebu Talib'e ölüm yaklaşınca Rasulullah (sav) ona geldi ve onun yanında Ebu Cehl b. Hişam ve Abdullah b. Ebi Ümeyye b. el-Muğire'yi buldu. Rasulullah (sav):
"Ey amca! Allah'tan başka hak ilah yok kelimesini söyle ki, bununla Allah yanında senin lehine şehadet edeyim."
dedi. Bunun üzerine Ebu Cehil ve Abdullah b. Ebi Ümeyye: "Ya Eba Talib! Abdulmuttalib'in milletini (dinini) terk mi ediyorsun?" dediler. Rasulullah (sav) o sözü amcasına arzetmekte devam etti. Ötekiler de kendi sözlerini ona tekrar ediyorlardı. Nihayet Ebu Talib bunlara söylediği son söz olarak: "O, Abdulmuttalib milleti üzerinedir" dedi ve LA İLAHE İLLALLAH demekten çekindi. Rasulullah (sav):
"İyi bil, Allah'a yemin ediyorum ki nehyolunmadığım müddetçe senin için Allah'tan mağfiret dileyeceğim."
dedi. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk:
"Ne peygambere, ne iman edenlere akraba bile olsalar, cehennemlik oldukları onlara tebeyyün ettikten sonra müşrikler için istiğfar etmek yoktur."
(Tevbe : 113) ayetini indirdi.


8- (10) İMAN İLE ALLAH'A MÜLAKİ OLAN KİMSENİN ŞÜPHESİZ CENNETE GİRECEĞİ VE CEHENNEMİN HARAM OLDUĞU BABI

17- UBADE (ra) HADİSİ: Şöyle dedi: Rasulullah (sav) buyurdu ki:
"Her kim eşsiz ortaksız bir tek Allah'tan başka hak ilah olmadığına, Muhammed'in O'nun kulu ve Rasulu olduğuna, İsa'nın (as) Allah'ın kulu ve Rasulu ve Meryeme (as) ilka ettiği kelimesi ve kendinden bir ruh olduğuna, cennetin bir hakikat, ateşin bir hakikat olduğuna şehadet ederse, Allah onu üzerinde bulunduğu amele göre cennete koyacaktır."
Sened ricalinden birisi:
"Cennetin sekiz kapısının hangisinden dilerse"
ziyade etmiştir.

18- MUAZ İBN-İ CEBEL (ra) HADİSİ: Şöyle dedi: Ben Peygamber'in (sav) hayvanının arkasında idim. Benimle Onun arasında semerin arka kaşından başka bir şey yoktu. Bana:
"Ya Muaz!"
diye hitab etti. Ben, "Buyur Ya Rasulallah, tekrar tekrar sana icabet eder ve tekrar takrar senin taatına koşarım" dedim. Sonra bir müddet yürüdü. Yine:
"Ya Muaz!"
dedi. "Buyur Ya Rasulallah, icabet ve taata hazırım" dedim. Sonra bir müddet daha gitti, sonra tekrar:
"Ya Muaz!"
diye nida etti. Ben tekrar: "Lebbeyk Ya Rasulallah ve Sa'deyk" diye cevap verdim.
"Allah'ın kulları üzerindeki hakkı nedir, biliyormusun?"
diye sordu. Allah ve Rasulu en iyi bilendir, dedim.
"Allah'ın kullar üzerindeki hakkı, kendisine hiçbir şeyi ortak koşmayarak O'na ibadet etmeleridir."
buyurdu. Sonra bir zaman daha yürüdü, sonra yine:
"Ya Muaz b. Cebel!"
dedi. Ben yine: "Lebbeyk Ya Rasulallah ve Sa'deyk" dedim.
"Bunu yaptıkları zaman kulların Allah üzerindeki hakları nedir, bilirmisin?"
buyurdu. Ben yine Allah ve Rasulu en iyi bilir dedim.
"Kulların Allah üzerindeki hakkı onlara azab etmemesidir."
buyurdu.

19- MUAZ (ra) HADİSİ: Şöyle dedi: Ben "Ufeyr" denilen bir merkep üzerinde Rasulullah'ın (sav) terkisinde idim.
"Ya Muaz! Allah'ın kulları üzerinde hakkının ne olduğunu ve kulların Allah üzerindeki haklarının ne olduğunu bilir misin?"
buyurdu. Allah ve Rasulu en iyi bilendir cevabını verdim.
"Şüphesiz ki Allah'ın kullar üzerindeki hakkı, kendisine hiçbir şeyi ortak kılmaksızın Allah'a ibadet etmeleridir. Kulların Allah üzerindeki hakları ise, kendisine hiçbir şeyi ortak kılmayana azab etmemesidir.
buyurdu. Bunun üzerine ben, "Ey Allah'ın Rasulü, bunu insanlara müjdeleyeyim mi?" dedim."
"Onlara müjdeleme, ona güvenirler
buyurdu.

20- ENES İBN-İ MALİK (ra) HADİSİ: Şöyle dedi: Muaz b. Cebel binek üzerinde Peygamber'in radifi iken Nebi (sav) ona:
"Ya Muaz b. Cebel!"
diye nida etti. Muaz: "Buyur Ya Rasulallah! Hazırım dedi. Üç defa tekrarladı. Rasulullah:
"Allah'tan başka hak ilah olmadığına ve Muhammed'in O'nun kulu ve rasulü olduğuna kalbinden doğru olarak şehadet eden her kula Allah muhakkak ateşi haram kılmıştır."
buyurdu. Muaz: "Ey Allah'ın Rasulü, bunu insanlara haber vereyim mi ki sevinsinler?" dedi. Allah'ın Rasulü:
"O takdirde itimad ederler."
buyurdu. Nihayet Muaz ölümü sırasında, bir ilmi gizleme günahından kurtulmak için bunu haber vermiştir.